Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni çözüm süreci ile ilgili yaptığı açıklamada ittifak ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli hakkında, "İlk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamaları ile sürecin bugünlere gelmesinde eşsiz katkılar sağladı" dedi. DEM Parti heyeti ve grubunun da sağduyulu bir tavır içinde olduğunu kaydeden Erdoğan, süreç komisyonunun İmralı'ya giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesi konusunda da komisyonun en doğru kararı vereceğini söyledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"20 şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Uçağımızın düşüş sebebinin tespitine yönelik incelemeler yapılıyor. Uzman ekiplerimizin değerlendirmeleri neticesinde ulaşacağı bilgileri MSB kamuoyu ile paylaşacak.
4 gurbetçimizin vefatı ile ilgili soruşturma büyük bir hassasiyetle yürütülüyor. İki hafta içinde 11 canımızı yitirdiğimiz her iki olayda ihmali, hatası, kusuru veya kastı olan kim varsa tek tek tespit edilecek ve kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır.
İşsizlik oranımız tek hanede seyrediyor. Ekonomi programımızın neticelerini alıyoruz. Turizmde bu sene ziyaretçi sayısı ve gelirde rekor kuracağımız anlaşılıyor.
İktidar ve ittifak olarak biz ülkeye, millete hizmet, sorunlara çözüm için koştururken ana muhalefet cenahı kendi ikballeri, hırsları, şahsi hesaplarının peşinde koşuyor. Bizimle yarışacak hizmet yok, bizimle aşık atacak eser desen yok, bizim ufkumuzu açacak öneri desen yok, milletin sorunlarına çözüm üretecek vizyon desen o da yok. Bolca hakaret, küfür, siyasi nezaketsizlik var.
Dün baktım yine bizi taklit etmişler. Grup toplantısında video izletmişler. Ortada millete gösterilecek tek bir eser ve hizmetleri olmayınca ellerinde sadece yolsuzluk dosyaları kalıyor. Allah var CHP'lilerin yolsuzluk, rüşvet, irtikap dosyaları üzerinden giderlerse videosunu yapacak malzeme bulmada hiç sıkıntı çekmezler. Baklava kutularından para kulelerine, villalardan valizlere kadar onlara en az birkaç sene yetecek malzeme var. Allah akıl fikir versin diyorum. Tükenmişlik sendromundan süratle kurtulmalarını temenni ediyorum.
23 yıllık çabalarımızda karşımızda statükoyu, statükonun temsilcisi CHP'yi bulduk. İmtiyazlarını kaybetmek, milletle yargı önünde eşitlenmek istemediler. Tarafsız ve bağımsız yargıyı bir türlü kabullenemediler. Daha düne kadar yargıyı yedek kuvvet gibi kullanıyorlardı. Bir suç şebekesinin hukuki akıbetini hiç utanmadan siyasi kumpas olarak yaftalıyorlar.
CHP Genel Başkanı'nın niçin inatla bizi bu davaya taraf yapmak istediğini anlayamıyoruz. Bu davanın avukatlığı Sayın Özel'e hayırlı uğurlu olsun. Şebekenin başıyla aralarındaki vekalet ilişkisi zaten biliniyordu ancak Sayın Özel şunu unutmasın. Biz ne partilerinin içindeki mikro iktidar savaşlarının ne de yüz kızartıcı ithamlarla dolu bu davanın tarafıyız. Biz bu davada sadece adaletin samimi duacısıyız. Suçu sübut bulanlardan hukuk önünde hesap sorumalı. Bu hesap siyasi hokkabazlıkla, inkarla, suç bastırmakla, en iyi savunma saldırıdır kurnazlığı ile yargı mensuplarını hedef alarak kapatılamaz. Bir taraftan hukuk, adalet serenatları yapıp bir taraftan adaleti nalıncı keseri gibi kendinize yontamazsınız. Bu davanın bir numaralı sanığı sizin belediye başkanınız veya başkanlarınızdır. Sadece o değil. Bu davanın ihbarcıları da itirafçıları da sizin adamınız. Biz bu davanın hiçbir yerinde yokuz ve olmadık. CHP'nin saldırgan diline prim vermemenizi, oyunlarına aldanmamanızı rica ediyorum.
Bugün itibariyle tam 23 yıl 1 gündür kesintisiz olarak iktidardayız ve milletimiz için aşkla çalışıyoruz.
10 yıllar boyunca bize aynı masalı anlattılar, bugün de ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar. Neymiş efendim Araplar bizi sırtımızdan vurmuş. Hadi oradan! Yıllar boyunca Acem'e, Arap'a, Müslümanlara, tarihi ve gönül coğrafyamıza sırtlarını döndüler, sermayeyi bile renklerine ayırdılar. Amerika, Avrupa, Rusya ve Çin bizim gönül coğrafyamıza yatırım yaparken, oradan yatırım çekerken içeride bir çete Arap sermayesi, yeşil sermaye, irtica diyerek bizi sırtımızdan vurdu. Bu yalanı söyleyerek Türkiye'ye en büyük kötülüğü yaptılar. Biraz önce de söyledim, onlar devasa yolsuzluğun, pisliğin, bataklığın üzerini örtmeye çalışırken biz pergel gibi bir ayağımız Ankara'da, diğeri ile bütün dünyayı karış karış dolaşıyor; barış, huzur ve adaletin mücadelesini veriyoruz.
Biz gelir gelmez Suriyelileri tekrar memleketlerine göndereceğiz diyen CHP değil miydi? Böyle bir şey yapabildiler mi? Şu anda Suriyeli kardeşlerimiz misafirlerimiz olarak topraklarımızda kalıyor. Bir yıl önce Suriye'de o mazlumlar devrim yaptılar. Bu aziz millet o devrim sayesinde şerefine şeref kattı. Ensar ruhuyla o muhacirlere sahip çıktığımız için, Suriye devriminin gerçekleşmesini sağladığımız için şereflendik. Şimdi misafirlerimiz kendi vatanlarına dönüyorlar. Biz ve milletimize dua ediyorlar. Hama, Lazkiye, Humus, Şam'ın sokaklarında Türkçe ikinci dil olarak konuşuluyor. İmarında ve inşasında yanlarında olacak, hem Suriye hem Türkiye'yi birlikte büyüteceğiz. Suriye'nin, Filistin'in, Azerbaycan'ın, KKTC'nin, Irak'ın, İran'ın, Ukrayna'nın güvenliği bizim güvenliğimiz ile doğrudan bağlantılıdır. Biz Selçuklu'nun, Osmanlı'nın torunlarıyız, yıkmak için değil, gönüller yapmak için oralardayız.
Terörsüz Türkiye süreci ile ülkemizi yarım asırlık bir prangadan; kanını, canını, kaynaklarını, enerjisini emen büyük bir beladan kalıcı ve kati olarak kurtaracağız. Ne yapıyorsak bunun için yapıyoruz. Adımlarımızı büyük bir titizlikle planlıyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu samimi gayretin içindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecinde bugüne kadar gayet olumlu, umut ve cesaret verici ilerlemeler kaydettik. Gazi Meclis'imizin çatısı altında komisyonumuzun kurulmasıyla süreç toplumsal bir boyut kazandı ve ivme yakaladı. Milletimizi temsil eden tüm katılımcılar komisyon tarafından dinlendi, görüş ve önerileri dikkatle not edildi. Meclis başkanımız maruz kaldığı hadsizlik, edepsizliklere rağmen komisyonun kıymetli çalışmalarına başarıyla riyaset etti. DEM Parti heyeti ve grubu sağduyulu bir tavır içinde oldu. Sayın Devlet Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamaları ile sürecin bugünlere gelmesinde eşsiz katkılar sağladı. Biz de son derece hassas bir çizgide yürüyerek sürece mihmandarlık yaptık. Sorumluluğumuz çerçevesinde ve hukuk dairesinde ne gerekiyorsa onun yerine gelmesinden asla imtina etmedik. Bu dönemde bilinen ve bilinmeyen birçok badireyi atlattık, birçok sabotajı savuşturduk.
Dün Komisyon 17'nci toplantısını gerçekleştirdi. Sürecin selameti açısında yapılmasında fayda görülen hususlar komisyonda değerlendirildi. Dünkü değerlendirmeler ışığında müteakip toplantının cuma günü yapılacağı anlaşılıyor. Komisyonun sonraki oturum dahil bundan sonraki süreci de aynı yapıcı, uzlaşmacı temelinde sürdürüleceğine inanıyorum.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak hep siyaset üstü bir zeminde ele aldığımız bu süreci menziline ulaştırmak istiyoruz. Milletimizin bizden beklentileri idraki ile önümüze gelen konularda çözüm odaklı yaklaşım içerisinde olacağız. Komisyonun en isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum. Tek bir gayemiz var, milletimizin böğrüne saplanan bu kanlı hançeri ebediyen çıkarmaktır. Buna hiç olmadığımız kadar yakınız. Komisyon'un Türkiye’nin güvenli geleceği için en isabetli kararı vereceğine yürekten inanıyorum."

