T24'ten Can Öztürk'ün haberine göre, Sosyal medya hesabı üzerinden açtığı bir anket gerekçesiyle “Suç işlemeye alenen tahrik” suçlamasıyla akademisyen Emrah Gülsunar, bugün hâkim karşısına çıktı. Beyanlarında paylaşımlarını mesleği gereği yaptığını belirten Gülsunar, "Siyaset bilimi tüm dünyadaki siyasal rejimleri inceler. Bu benim işim. Bu bir fizikçiye, “Termodinamik hakkında konuşma” demek gibi bir şey" dedi. Savcı beyanların ardından Gülsunar'ın tutukluluğunun devamını istedi.  Ara kararını açıklayan hâkim, Gülsunar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ile tahliye kararı verdi. Duruşma 30 Ocak günü saat 10.00'a ertelendi. 

11 Ekim’de sosyal medya hesabı üzerinden "Diktatöryal bir yönetimi devirebilmek için dışarıdan yardım istemek. - Meşrudur-Değildir" diye anket paylaşımı yaptığı gerekçesiyle tutuklanan akademisyen Emrah Gülsunar, bugün İstanbul 51. Asliye Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıktı.

Gülsunar: Bu bir fizikçiye, “Termodinamik hakkında konuşma” demek gibi bir şey

Duruşma salonunda hazır edilen Gülsunar, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“Uzmanlık alanı siyaset bilimi olan bir akademisyenim. Siyaset bilimi tüm dünyadaki siyasal rejimleri inceler. Rejimleri 3’e ayırıyoruz: Demokratik, otoriter ve melez rejimler. Benim paylaşımım da bu noktada bir dikkat çekmek için yapıldı. 

Demokratik ve melez rejimlerin ortak özelliği seçim yoluyla yönetimler değişir. Otoriter rejimlerde ise darbeler, devrimler olur. Bunu ben istediğim için değil bu böyle olduğu için böyledir. Bu benim işim. Bu bir fizikçiye, “Termodinamik hakkında konuşma” demek gibi bir şey. 

Cezaevine gittiğim ilk anda kütüphaneyi taradım. Murat Yetkin’in “Meraklısı için darbeler kitabı dikkatimi çekti. O zaman bu kitap için de soruşturma açılması mı gerekiyor?

Nobel Barış Ödülleri’nin ardından bir tartışma başladı. Venezuela’da Machado’ya verilmesi doğru mu değil mi diye tartışmalar sürdü. Bir siyaset bilimci olarak bu konu hakkında bir anket açtım. Bu paylaşımım da bu olayla ilgili bir paylaşımdı. Ben bu ödül ile ilgili çok fazla paylaşım yapmıştım. Bağlamına bakıldığında bu olayla ilgili olduğu belli. 

Siz sosyal medyada anket açtığınızda burada çıkacak sonuca oy verenler karar veriyor. Bu YSK’nın seçim sonuçlarını belirlediğini söylemek gibi bir şey. Ben bu paylaşımı yaptıktan sonra bir karalama ve hedef gösterme kampanyası başladı. Maalesef art niyetli insanlar amaçlarına da ulaştı. Ardından bu paylaşımımı açıkladığı başka bir paylaşım yaptım ama maalesef gecenin bi yarısı evime polis geldi. 

Bu paylaşımımın niyetini okumak için geçmişteki paylaşımlarına da bakmak mümkün. 2023 seçimlerinde attığım tweetlere baktığımızda orada Türkiye’nin diktatöryel bir yapıya sahip olmadığını söyledim. Buradan bakarsak da paylaşımımın Venezuela ile alakalı olduğunu görebilmek mümkün. Üzerime atılı suçu kabul etmememle tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.”

Prof. Dr. Sınar: Akademisyenlerin tweet attıkları için cezalandırıldığı, hapse atıldığı bir Türkiye olmamalıyız

Gülsunar’ın avukatlarından Prof. Dr. Hasan Sınar, şu beyanlarda bulundu:

“Burada sanık olarak bulunan Emrah Gülsunar, benim ayrıca akademisyen olarak meslektaşımdır. Söz konusu dosyanın asıl sebebi Nobel Barış Ödülü’nün Venezuela’nın liderine verilmesinden kaynaklıdır. Söz konusu tweetler incelendiğinde diktatöryel yönetimlerden Türkiye’nin kastedildiğine dair herhangi bir beyan mevcut değildir. 2025 yılında akademisyenlerin tweet attıkları için cezalandırıldığı, hapse atıldığı bir Türkiye olmamalıyız. Biz müvekkilimizin tahliyesini ve beraatini talep ediyoruz.”

Seyhan: Anket yapma suçu diye bir şey yok

Gülsunar’ın avukatı Mehmet Can Seyhan, duruşmada şöyle konuştu:

“Öncelikle bu dosyadaki delillerin hukuka aykırı bir şekilde elde edildiğini söylememiz gerekiyor. AYM kararı ile iptal edilen polisin sanal devriye uygulaması hukuksuzdur. 

Buradaki paylaşıma gelecek olursak müvekkilin de dediği gibi paylaşımın Türkiye ile alakası olmaması. Burada siyaset bilimci olarak yaptığı bir analiz ve anket paylaşımları mevcuttur. Bu paylaşımlara suç diyecek olursak akademik özgürlüklere karşı verilmiş bir karar verilmiş olur. 

Anket yapma suçu diye bir ceza da bulunmuyor. Burada savcılığın bulunduğu tutum da lehte delil toplamaya çalışmama amacı taşımaktadır. Daha önce müvekkil böyle anket çalışmaları yapmıştır. 

Günün sonunda müvekkilin hedef gösterildiği ve yargının da kullanıldığı bir durum karşımıza çıkıyor. Suç işlemeye dair bir kasıt bulunmuyor. Yargıtay’ın da ilgili kararları var bu şekilde.”

Savcı, tutukluluğun devamını talep etti, hâkim tahliye kararı verdi

Avukatlatın beyanının ardından mütalaasını açıklayan savcı, Gülsunar’ın tutukluluğun devamını talep etti. Ara kararını açıklayan hâkim, Gülsunar hakkında yurt dışı çıkış yasağı ile tahliye kararı verdi. Duruşma 30 Ocak 2026 saat 10.00'a ertelendi.