Kızılay protestosu davasında karar: TİP üyeleri beraat etti!
Kızılay protestosu davasında karar: TİP üyeleri beraat etti!

Kızılay protestosu davasında karar: TİP üyeleri beraat etti!

paylaş :

6 Şubat depremlerinin ardından deprem mağdurlarının çadır beklediği günlerde çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay'ı protesto ettikleri için yargılanan Türkiye İşçi Partili 87 üye ve yönetici beraat etti. İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen kararın ardından adliye önünde bir açıklama yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "Buradaki insanlar beraat etti diye bu dava bitti mi? O hırsızlar ne olacak? O, aldıkları görevi, sorumluluğu kendi kişisel menfaatleri için, iktidarın eşi dostu yandaşı için, bir avuç para babası için kullananlar ne olacak?... Kerem Kınık ne olacak? Kızılay yöneticileri ne olacak? Onları oraya atayanlar ne olacak? Bu haksızlık bu adaletsizlik devam ettiği sürece bizim davamız asla bitmeyecek" dedi.

11 ili etkileyen, 50 bini aşkın yurttaşın can verdiği 6 Şubat depremlerinden sonra çadır sattığı ortaya çıkan Kızılay'ı protesto ederek "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet" ettikleri için haklarında 6 aydan 3 yıla kadar hapis istenen Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve yöneticileri bugün bir kez daha hakim karşısına çıktı. İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada TİP'liler savunma yaptı.

"Yargılandığımız davadan utanmak bir yana gurur duyuyoruz, gurur duyacağız"

MYK üyesi Can Soyer savunmasında "Ne mutlu ki bugün burada hırsızlıktan, dolandırıcılıktan, zimmetimize para geçirmekten, görevimizi ihmalden, binlerce insanın canına mal olan çürük binalar inşa etmekten yargılanmıyoruz. Biz, bugün yargılandığımız davadan utanmak bir yana gurur duyuyoruz, gurur duyacağız. Alnımız ak, başımız dik biçimde bu davayı çocuklarımıza anlatacağız. Ama Kerem Kınık’ın anlatacak utançtan başka bir hikayesi olmayacak." dedi.

"Oradaydık; çünkü depremzedeler hala enkaz altındaydı"

Parti Meclisi üyesi Özgül Demir Afacan da "Bu davada bizlerin değil, bu ülkenin vicdanının yargılandığını düşünüyorum. Oradaydık; çünkü depremzedeler hala enkaz altındaydı, çünkü depremden bir şekilde kurtulmuş olanlar soğukta sokakta kalıyordu. Oradaydık çünkü orada olmamız gerekiyordu. Ve bununla gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.

Avukat talepleri ve savunmaların ardından 87 TİP'linin yanısıra 2 yurttaşın da sanık olarak yer aldığı dosyayla ilgili yargılamayı sonuçlandıran mahkeme beraat kararını açıkladı. Kararın ardından adliye önünde bir açıklama yapan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, "Buradaki insanlar beraat etti diye bu dava bitti mi? O hırsızlar ne olacak? Kerem Kınık ne olacak? Bu haksızlık bu adaletsizlik devam ettiği sürece bizim davamız asla bitmeyecek" dedi. Erkan Baş şunları söyledi:

"10 binlerce insan sokaklarda, soğukta tir tir titrerken..."

"Bugün burada, on binlerce yurttaşımızın, zamanında depreme karşı önelemer alınmadığı için, zamanında müteahhitler denetlenmediği için, usulsüz yapılan binalara ruhsatlar verildiği için depremden sonra zamanında yardım gitmediği için o soğuk kış günlerinde yıkıntılar içerisinde kurtarılmayı beklerken hayatını kaybettiği bir büyük felaketten, 6 Şubat depreminden sonra yaşananları bir kez daha hatırladık. Yıllarca halktan deprem için vergi toplayan, yıllarca bunun için sözde devlet kurumları içerisinde birimler oluşturan, bu konuda sorumlular tayin eden ama, tam ihtiyaç duyduğumuz anda ölümle burun burunayken esamesi bile okunmayan devlet kurumları halkı sahipsiz bıraktıklarında, Türkiye’deki tüm vicdanlı insanlar ellerini akıllarını, güçlerini birleştirdiler ve yurttaşlara yardım etmeye çalıştılar. Destek bekleyen yurttaşlara yardım etmek için, büyük imkansızlıklar içerisinde çaba sarf ederken bir grup alçak, yine bu halkın kendilerine emanet ettiği Kızılay’ı para kazanmak için kullandılar. 10 binlerce insan sokaklarda soğukta tir tir titrerken bir grup alçak Kızılay'ın çadırlarını parayla insanlara satmaya başladı. Yine dediler ki, ‘Bu ülkede sadece parası olan yurttaştır’. İstanbul il binamızdan bunu protesto etmek için yola çıktığımızda maalesef deprem bölgesinde yardımda yanımızda görmediğimiz devletin, aslında hırsızlık yapanları yakalaması gereken devleti, aslında halkın parasını çalanları yargılaması gereken devleti, polislerimizin karşımıza diktiler.

"Kerem Kınık ne olacak? Kızılay yöneticileri ne olacak?"

Arkadaşlarımız 2 buçuk yıldır, bu onursuzluğa karşı çıktıkları için, bu hırsızlığa seslerini yükselttikleri için, bu haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğmedikleri için bu mahkemelerde yargılandılar. Hakim biraz önce karar açıkladı ve dedi ki, aynı zamanda bu olayın yarattığı vicdani yıkımı da gözeterek, aynı zamanda bu insanların Anayasal haklarını gözeterek, tüm sanıkların beraatına karar veriyorum dedi. Peki şimdi biz soruyoruz, buradaki insanlar beraat etti diye bu dava bitti mi? Ya o hırsızlar ne olacak? O, aldıkları görevi, sorumluluğu kendi kişisel menfaatleri için, iktidarın eşi dostu yandaşı için, bir avuç para babası için kullananlar ne olacak? Bugün burada ‘Tamam biz sizi 2,5 yıl yargıladık ama ceza da veremiyoruz, bu kadar da dibin dibine inemiyoruz, evet kabul ediyoruz siz haklısınız hepiniz beraat ediyorsunuz’ diyenlere soruyorum, Kerem Kınık ne olacak? Kızılay yöneticileri ne olacak? Onları oraya atayanlar ne olacak? Onlar açısından da bu dava bitmiş olacak mı? Çok açık ilan ediyoruz, bu haksızlık, bu adaletsizlik, bu zulüm düzeni devam ettiği sürece bizim davamız asla bitmeyecek.

"87 tane, insanların ölümüne neden olan kamu görevlisi yargılanmadı bu ülkede. Çadırları satanlar yargılanmadı bu ülkede"

Burada 87 tane arkadaşımız yargılanıyor, 2,5 yıldır 87 tane müteahhit yargılanmadı bu memlekette. 87 tane, insanların ölümüne neden olan kamu görevlisi yargılanmadı bu ülkede. Çadırları satanlar yargılanmadı bu ülkede. Bir tek arkadaşım içerde ‘Yapmadım, etmedim, yoktum, bilmiyordum’ demedi. Bütün arkadaşlarımız, ‘Biz bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz... Bu haksızlığa karşı çıktığımız için yargılanmamızı kabul etmiyoruz' dedi bütün arkadaşlarımız. Adaletin ancak, bugün olduğu gibi haklı olan halk birleştiğinde, yanyana geldiğinde, birbirine sahip çıktığında, inandığı davada kararlılıkla yürüdüğünde adaletin tecelli edebileceğini arkadaşlarımız bugün bir kez daha bize gösterdiler" (ANKA)