Gazeteci ve BirGün yazarı Timur Soykan, avukat Serdar Öktem cinayetindeki detayları ele aldığı yazısında çocuk tetikçilere değindi. Soykan, "Baronlar ve yeni nesil çetelerin kurduğu bu büyük çarkın en küçük dişlisini tetikçiler oluşturuyor. Arka mahallelerdeki geleceksiz, eğitim görmeyen çocuklar ve gençler, çetelerin sınırsız insan kaynağına dönüştü" ifadelerini kullandı.
Soykan'ın yazısındaki ilgili bölüm şu şekilde:
"Baronlar ve yeni nesil çetelerin kurduğu bu büyük çarkın en küçük dişlisini tetikçiler oluşturuyor. Arka mahallelerdeki geleceksiz, eğitim görmeyen çocuklar ve gençler, çetelerin sınırsız insan kaynağına dönüştü.
Serdar Öktem cinayeti, bu çetelerin firar evleri, oteller, bagajı silah dolu otomobillerle kurduğu ölüm ağını da gözler önüne serdi. Yakalanan tetikçiler ifadelerinde bu ağın nasıl işlediğini anlattı.
Tetikçi organizasyonunun başındaki isim 23 yaşındaki Sidar Öz’dü. Bir süre oto yıkamacıda çalışan Sidar Öz, Diyarbakır’dan İstanbul’a göç etmiş bir ailenin oğluydu. Esenler’de yaşıyordu, Lise mezunuydu. Ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 1.5 yıl cezaevinde kalmıştı. Ayrıca kart dolandırıcılığı suçundan yargılanıyordu. Sivas E Tipi Açık Cezaevi’nden izinli çıktıktan sonra İstanbul’a dönmüştü. İfadesinde; kendisini Facetime’dan arayan Daltonlar’ın liderlerinden Alican Çakır’ın ailesini öldürmekle tehdit ederek cinayete zorladığını savundu. Ancak Caner Koçer ve Furkan Yavuz ile aynı mahalleden çocukluk arkadaşı olduklarını da anlattı.
Cinayeti yurtdışından yöneten Alican Çakır ise Azerbaycan vatandaşı ve gerçek ismi: Ali Gulmalizada.
Alican Çakır’ın gönderdiği araç, cinayetten iki hafta önce Esenler’den tetikçi Sidar Öz’ü bir otomobil ile aldırdı. Sidar Öz’e içinde SIM kartı olmayan sadece Wifi’ya bağlanan bir cep telefonu verdiler. Yanında başka telefon bulundurması yasaktı. Bahçelievler’deki bir firar evine götürüldü. Burada 1 hafta kaldı. Alican Çakır, elden para gönderiyordu. Aynı kişiler geldi ve onu Yenibosna’daki bir firar evine götürdüler. Bu evde cinayet için Gaziantep’ten gelen Muhammet Kaplar, Ejder Parlak ve Cengizhan Üzümcü vardı. Daha sonra saldırıda şoförlük yapacak Serkan İsimli kişi geldi. Sidar Öz’ün ifadesine göre; Eskişehir’den gelmişti.
Firar evlerinde telefon yasaktı. Sadece Sidar’da kablosuz ağa bağlı bir telefon vardı. Alican Çakır ile sürekli Facetime’dan konuşuyordu. Bir hafta bu evde kaldıktan sonra Esenyurt’taki bir firar evine götürüldüler. Cinayetten bir hafta önce Alican Çakır, Sidar Öz’e Avukat Serdar Öktem’in Şişli’deki ofisinin konumunu attı. Otomobilin bagajındaki çantada iki kaleşnikof, iki tabanca, maskeler ve yedek kıyafetler vardı. Sabah 07.00’dan saat 14.00’a kadar bu bölgede dolaştılar ancak Serdar Öktem gelmedi ve firar evine geri döndüler.
Evine de gittiler
Bu evde iki gün bekledikten sonra Alican Çakır, Serdar Öktem’in Ataköy’deki evinin konumunu gönderdi. Gece saat 03.00’a kadar burada beklediler ancak Serdar Öktem gelmedi. Aracı burada bırakıp taksi ile firar evine dönmeleri emredilmişti.
Şoför Serkan, rahatsızlandığını söyleyerek gitti. Bir gün sonra Sidar Öz’ün mahalleden arkadaşı Semih Aydın firar evine geldi.
"Peşine düşün"
Sidar Öz, sürekli olarak Facetime’dan Alican Çakır ile görüşüyordu. Önlerinde ise onları polis çevirmelerine karşı uyaran öncü bir araç vardı. Saat 16.00 sıralarında Alican Çakır, Serdar Öktem’in ofisten çıkıp otoyola doğru gittiğini söyledi. “Hemen peşine düşün” dedi. Arka koltukta oturan üç kişi bagajdaki silahları alarak dağıttı. Sidar Öz ve 18 yaşından küçük M.K. kaleşnikofları almıştı. Ejder Parlak ve C.Ü.’nün ellerinde ise tabancalar vardı. Serdar Öktem’in otomobile Barbaros Bulvarı’nda trafiğe takılmış, sağ şeritte duruyordu. Semih Aydın sol şeritten ilerlerken onun otomobilini gördüler. Maskelerini taktılar. Facetime’dan Sidar Öz ile konuşan Alican Çakır, “İnin, inin” diye bağırdı. Silahlarla araçtan indiler. Serdar Öz onları fark edip silahının namlusuna mermi vermişti. Ancak tetikçiler saniyeler için ateş açtı. Araca döndüklerinde Alican Çakır’ı arayıp “Caner’in intikamı alındı” dediler, hepsi sevinçliydi. Alican Çakır kaçacakları Arnavutköy’deki konumu attı. Yolda ‘Gaddar Abi’ dedikleri bir kişiyi arayıp bilgi verdiler. Bu; Daltonlar’ın yöneticilerinden ‘Gaddar’ lakaplı Mustafa Aktürk’tü. Aracı Arnavutköy’deki konuma bıraktılar, bagajdan çıkardıkları plakaları taktılar. Çantalardaki yedek kıyafetleri giydiler. Sidar Öz, bulundukları konumu Alican Çakır’a gönderdi ve kısa süre sonra buraya bir taksi geldi. Saldırı sırasında giydikleri kıyafetleri, silahları ormanlık alana atmışlar, cep telefonunu kırmışlardı. Arnavutköy’ün merkezine giderken jandarma taksiyi durdurdu. Tetikçiler yakalandı.
Eğitimsiz ve işsiz gençler
Arabayı kullanan Semih Aydın 19 yaşında. Bağcılar’da doğmuş. Ortaokul mezunu. Esenyurt’ta yaşıyor. Bir süre garsonluk yapmıştı ama işsizdi.
Tetikçilerden Ejder Parlak, 18 yaşında ve Gaziantep’te yaşıyordu. Ortaokul mezunu ve işsiz. Daha önce hakkında uyuşturucu suçundan işlem yapılmıştı. Diğer tetikçiler 18 yaşından küçük M.K. ve C.Ü. ile Gaziantep’te arkadaştılar. Alican Çakır, M.K.’yi arayarak Caner Koçer’in intikamının alınacağını söylemiş ve onlara talimatlar vermişti. Otobüsle Gaziantep’ten İstanbul’a geldiler. Esenyurt’taki firar evine götürüldüler.
İstanbul’a ilk geldiklerinde ise Gaziosmanpaşa Lara isimli otelde kalmışlardı. Sidar Öz ve Semih Aydın da daha önce bu otelde kalmıştı. Soruşturmada bu otelin çok sık kullanılması dikkat çekmişti."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.