Gürsel Tekin: “Kayyum olsam Özgür Özel o binaya giremezdi”
Gürsel Tekin: “Kayyum olsam Özgür Özel o binaya giremezdi”

Gürsel Tekin: “Kayyum olsam Özgür Özel o binaya giremezdi”

paylaş :

Mahkeme kararıyla CHP İstanbul il yönetimine kayyım olarak atanan Gürsel Tekin, bu vasfını kabul etmeyerek

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararıyla CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in yerine kayyım olarak atanan Gürsel Tekin, Rudaw'a konuştu.

Tekin'in açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:

"Kayyum değiliz, çağrı heyetiyiz"

  • Biz kayyum değiliz; çağrı heyetiyiz. Maalesef Türk medyasında çok kirli bilgi dolaşıyor. Okumuyor, yazmıyorlar ya da kasıtlı yapıyorlar. Karara baktığınızda çok net olarak göreceksiniz. Bizim görevimizin ne olduğunu herkesin bilmesi lazım. Zaman zaman kardeşler arasında sorun yaşanıyor, sonra bu mahkemeye düşüyor. İşte Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir tarafı, başka bir tarafını mahkemeye vermiş. Bu 15 aylık bir süreçtir. Günün sonunda yargı karar veriyor. Karar verirken dikkat edin; davayı açan da davalı da Cumhuriyet Halk Partililer. Yargı, “Bize her iki tarafa da aynı mesafede olacak bir çağrı heyeti listesi getirin” diyor. Yani biz ne hâkimiz ne yargı mensuplarını tanırız, ne de böyle bir iletişimimiz var. CHP’li olup davayı açanlar bizim isimlerimizi verdi. Biz çağrı heyeti olarak kardeşler arasındaki bu sorunu çözmek için geldik.

"Kayyım devlet adına görev yapar"

  • Eğer biz kayyum olsaydık, Sayın Özgür Özel o binaya giremezdi. Bugün Esenyurt Belediyesi’nde eski belediye başkanının herhangi bir tasarrufu var mı? Olamaz. Ya da Şişli Belediyesi’nde? Kayyum başka bir şeydir. Kayyum gelir, devlet adına görev yapar. Biz, devletin hakem olarak takdir ettiği heyetiz. Sorunun tarafında biz yokuz.

"Özel ve Kılıçdaroğlu'nu evimde misafir edecektim"

  • Neden mahkemenin bizi görevlendirdiği ve dosyanın içeriği konuşulmuyor? Dosyanın içeriğini bilen var mı? Ya da bildiği halde konuşmuyor. Dosya içinde bir suç unsuru yoksa çıkalım, meydan okuyalım. Ben de en önde yürürüm. Ama dosyanın içinde suç unsurları varsa, 46 CHP’li “para aldık, para verdik” diyorsa bunun gereğinin yapılması lazım. Bütün bunları konuşacağız. Bu göreve gelmekten rahatsız değilim. Keşke parti bu duruma düşmeseydi. Arkadaşlarım şahit, Sayın Özgür Özel ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu evimde misafir edecektim ve günlerce evden çıkmayacaktık, mutlaka uzlaşılacaktı. Çünkü söz konusu olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğidir. Fakat izin vermediler. El birliğiyle bu sorunun çözümünü istedim.

"Troll çetesiyle karşılaştım"

  • Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bir şey demedi. Kemal Bey’i rahatlıkla ikna edebilirdim. Sayın Özgür Özel’i de ikna ederdim. Uzun zamana dayanan bir mesai arkadaşlığımız var. Ama ne oldu? Neden bir düğmeye basıldı? Şaşırdık. Ben böyle bir şey beklemiyordum. Bir troll çetesiyle karşılaştık. Dünyanın farklı ülkelerinden, Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olmayan grupların saldırıları olduğunu tespit ettik.

"Mahkeme kararından haberim yoktu"

  • ("Mahkeme sizlerle ilgili kararı vermeden önce gerçekten haberiniz yok muydu" sorusuna karşılık olarak) Yoktu. Bu durum kirli medyayı tatmin etmedi. Cumhuriyet Halk Partisi’nde herkes yalan söylemeyeceğimi bilir. Şerefimle yemin ediyorum, bir günde haberimiz oldu ve aynı günde kararımızı verdik.

"Kılıçdaroğlu her türlü desteği veriyor"

  • ("Kılıçdaroğlu'nun bu meseleyle ilgili tavrı ne oldu?" sorusuna karşılık olarak) Her türlü desteği veriyor Sayın Kılıçdaroğlu. Bizim ne kadar haklı olduğumuzu biliyor. Kılıçdaroğlu konuşuyor ve herkese yanıt veriyor. Bir insan konuşmuyorsa çok tehlikelidir. Öncelikle temas kursaydık ne yapacağımızı söyleyeyim. Dosya içeriğinde 46 arkadaşımızın yaşadığı sorunlar var. Doğrudur, yanlıştır; ben yargıç değilim ama doğru olanları savunup yanlış olanları ayıklayacaktık. Bunların partiyle ilişkisini kesmemiz lazım. İş birliği konusunda ilk 5 günde sorun yoktu. Ne olduysa 6’ncı günde oldu. Anlamakta zorluk çekiyorum. Sayın Özgür Özel beni çok iyi bilir. İlk günden psikolojik baskı yaparak bizleri yıldırmak istediler. Bu meselenin ivedilikle çözülebilmesinin yolu iş birliğinden geçer.

"Gerçek CHP'liler beni eleştirmedi"

  • Ailem beni çok destekliyor. Gerçek CHP’liler de beni eleştirmedi. Bir kesimin zırvaları var. Bunların dışında olumsuz bir şey yok. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararına gelince ilk kez burada söylüyorum: Karar defterimizi seçim kurulundan aldık. Bir polemik, tartışma yaratmamak adına söylemiyorum ama bana karşı çıkanlara “Seçim yapabilirsiniz” diyen o kurum, aynı zamanda karar alabilelim diye bize karar defteri veriyor.

"Tedbir kalkmadığı sürece yetkiliyiz"

  • Tedbir kalkmadığı sürece yasal olarak biz yetkiliyiz. Seçim kurulu aynı zamanda bir yargı kurulu değil. Yarın mesela bir dernek kurduk ve derneğimiz için seçim yapacağız; ona da “gidin yapın” derler. Mesela arkadaşlarımız mazbatayı aldılar. Peki defteri alabildiler mi? E, nasıl olacak kardeşim? Herkes kendine göre bir yorum yapıyor. Polemik yaratmamak için bunları hiç söylemedim.
  • Partinin genel başkanı Sayın Özgür Özel’in dürüstlüğünden hiçbir şüphem yok ama Sayın Özgür Özel’in, Aziz İhsan Aktaş’ın “Ben buradayım, kaçmadım ama sizin iki genel başkan yardımcınız kaçabilir” sözlerine karşı suç duyurusunda bulunmasını isterdim. Bu kabul edilir bir durum değil.

"Genel merkez işi gücü bırakmış..."

  • Bugün yüzlerce arkadaşımız tutuklu. Bu çok normal bir durum değil. 21 belediye başkanımız tutuklu. Genel merkez işini gücünü bırakmış Gürsel Tekin, Zeki, Erkan ile meşgul. Utanmıyor musunuz ya? Bizimle niye meşgulsünüz? Biz bu partinin evlatlarıyız. Bizim bu partide müteahhit arkadaşlarımız olmadı. Bu partinin üstüne toz kondurmadık. 21 arkadaşımızın içeride olmasının sebeplerini araştıracaktınız.

"Gündüz Kılıçdaroğlucu, akşam Zoom'cu olmadım"

  • Bir kısım arkadaşların yaptığı gibi gündüz Kılıçdaroğlu'cu, akşam Zoom’cu falan olmadım. Hiç öyle bir beklentim yok. Eğer bugün Cumhuriyet Halk Partisi çok büyük tehlikeyle karşı karşıyaysa biz buna kayıtsız kalamayız. Biz bu tehlikeyi bertaraf edeceğiz.

"İki banka bilgileri verdi"

  • Yasa açık ve net. Sevk ve idare bizdedir. İlçe başkanı görevden alabilir, yerine yenisini atayabilir, kongre yapabiliriz. Hukuki olarak elimizde yetki var. Geldiğiniz günden itibaren karar defteri, hesaplar, araçlar, gereçler, demirbaşlar hepsinin bize emanet edilmesi lazımdı. Normalde icra yoluyla almamız gerekiyordu, yapmadım. Ne zaman istiyorlarsa teslim etsinler. Üç bankaya yazı yazdık çünkü işlemler bizim adımıza yapılıyor. Yarın bunun hesabını bize soracaklar. İki banka ertesi gün bilgileri verdi. Bir banka ısrarla vermedi. Biz de o bankayı mahkemeye verdik. Hepsi bu.