Bakü dönüşü uçakta gazetecilere konuşan Erdoğan, CHP’nin sığınmacı politikasını hedef aldı ve İmamoğlu’nu işaret ederek “Tarihe utançla geçen ırkçı bir kampanya yürüttüler" dedi. İmamoğlu'nu kastederek "Bu zatın gidiş sebebi bu da olabilir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere gerçekleştirdiği Bakü ziyaretinin dönüşünde uçakta gazetecilerle bir araya geldi. Erdoğan, ziyaretin genel değerlendirmesini yaparken ikili ve bölgesel ilişkiler ile güncel gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:
Gazze'ye insani yardım ulaştırılması
Gazze’ye insani yardım ulaştırılması konusunda devam eden sıkıntılara değinen Erdoğan, “Türkiye, Gazze’ye en üst düzeyde yardım yapan ülke konumunda. 17’nci iyilik gemimiz El-Ariş’e ulaştı. Ancak yardım koridorları kasıtlı olarak tıkanmakta, insani yardımların bölgeye ulaşması maalesef engellenmekte. Günlük 600 TIR yardım girişine izin verilecekti, ama söz yerine getirilmiyor” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti:
“Gazze’nin acil ihtiyacı olan malzemelerin bölgeye sevki bizim için çok çok önemli. Bu mesele sadece bir yardım konusu değil, aynı zamanda bir insanlık meselesidir. Bunu yakın takipte sürdürüyoruz. Özellikle de gıda, ilaç, barınma malzemeleri, sağlık ekipmanları, giyim eşyaları, hijyen için kullanılan ürünler bugüne kadar sevk edildi ve bu gayretimiz -devam ediyor. Bundan sonraki süreçte de bunların sevkini yapacağız.”
İmamoğlu'nu suçladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sığınmacılar mevzusunun Türkiye’nin en fazla istismar edilen konularından bir tanesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Özellikle CHP, bu konuyu çok çok istismar etti. Geçtiğimiz seçimde CHP ve Cumhurbaşkanı adayı tarihe utançla geçen ırkçı bir kampanya yürüttü. Bu ırkçı kampanyanın neticesinde de sonuç malum. Belki de bu zatın gidiş sebebi bu da olabilir. Çünkü bu konuyu çok istismar etti ve bu insanların ahını aldı. Ülkemize sığınan Suriyeli mazlumları düşmanlaştırdılar, hedef gösterdiler, 3-5 oy uğruna buradan netice çıkaracaklarını sandılar, ama istedikleri sonucu da alamadılar. Biz ise bu meselede hep vicdanın, insanlığın, kardeşliğin ne demek olduğunu anlattık.”
Eurofighter alımı
Erdoğan, gerek İngiltere gerek Almanya'yla Eurofighter alımı konusunda olumlu adımlar atıldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bunun yanında bir de Katar ve Umman’la da bazı görüşmelerimiz oldu. Belki onların ellerindeki Eurofighter’lardan da alma durumumuz söz konusu olabilir. Bu anlaşmaları inşallah sonuçlandırabilirsek, ülkemiz için güzel gelişmeler ortaya çıkmış olacak. Bunların yanı sıra ülkemizde attığımız savunma sanayii adımlarıyla birlikte Türkiye, büyük imkanları yakalayacak. Teknik düzeyde yapılacak görüşmeler ve alınacak mesafeler önemli. Tabii bir de F-16 ile F-35 konusu var. F-35 konusunda da ABD Başkanı Sayın Trump’la yaptığımız son görüşmelerde güzel adımlar attık. Temenni ediyorum ki verilen sözler yerine getirilsin ve F-35’lerle inşallah güçlü bir imkana sahip olalım.”
"Bahçeli ile aramızda bir sıkıntı yok"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ne zaman görüşeceği ve Cumhur İttifakı ile ilgili iddiaların sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:
“Tarih vermeyeyim ama bu hafta inşallah Ankara’ya dönüşümüzle birlikte Sayın Genel Başkan ile irtibatları kurup randevulaşmamız halinde, ya ben kendilerine bir ziyaret yaparım ya da kendilerini davet ederim. Onların bizi ziyaretini temin ederiz. Aramızda zaten herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Malum pazartesi günü 10 Kasım Ankara’dayız. Döner dönmez de irtibatlarımızı kurar, adımı atarız.”
"İnşallah 500 bini de kazanırsak..."
CHP ve Özgür Özel’in açıklamalarına ilişkin olarak ise Erdoğan, “Testinin içinde ne varsa dışarıya o sızar” sözünü hatırlattı ve şöyle devam etti:
“Özgür Özel’in yaptığına karşı açtığımız davayı herhalde duydunuz. Şu anda dava açıldı. Avukatlarım da sağ olsun işlerini iyi takip ediyorlar. En son yine bu ara bir 200 bin lira davadan tazminat kazanmıştık. O da yerini bulacak. O da vakıflara gidecek. İnşallah bu 500 bini de kazanırsak çok daha güzel olur. Yorulmadan, usanmadan bu davaları kazanmak hakikaten isabetli oluyor.
Şunu da ifade etmek isterim ki; CHP Genel Başkanının söylediği sözler, kurduğu cümleler, yaptığı suçlamalar aslında kendi durumlarını tariften ibarettir. Krizden beslenme, kaostan medet umma, kavga çıkararak gündem olma alışkanlığının devamıdır. Bu dil, ne devlet geleneğimize ne de milletimizin vakarına yakışıyor. Biz, asla CHP’nin bizi çekmeye çalıştığı bu seviyeye inmeyiz, inemeyiz. Bu düzeye inmeyi kendimize asla yakıştıramayız, milletimize de izah edemeyiz."
Sözü LGBTİ+'lara getirdi
Erdoğan, Aile Yılı kapsamında yürütülen çalışmalara değinerek, şunları söyledi:
“Aile, bizim medeniyetimizin köküdür, değerlerimizin taşıyıcısıdır, bizi biz yapan en kutsal müessesedir. Aile meselesi bizim için çok önemli bir konudur. Nasıl ülkemizin güvenliği için savunma sanayisini geliştiriyor, siber güvenlik konusunda tedbirler alıyorsak, yeni nesil saldırılar için de ailelerimizi korumak zorundayız. Aile Yılı içerisinde bizim için en önemli husus ailenin Türkiye’deki işlevini korumak. Bunun için de biz, LGBT gibi sapkınlıklara asla imkan vermeyiz.
Aile kurumu güçlü olan kuvvet kazanır. Bizim aile kurumlarımız güçlü. Öyleyse geleceğe de biz çok daha güçlü adımlarla yürüyeceğiz. Buradan savrulma olmaz ve böyle bir savrulmaya da müsaade edemeyiz. Nüfus artış hızında şu anda maalesef 1,7’deyiz. Bu bir intihardır. Bunu çözmemiz lazım. Türkiye’nin nüfus artış hızının böyle bir konuma gelmesi hazmedilemez. Boşuna en az 3 çocuk demiyoruz. Niye en az 4 çocuk olmasın, 5 olmasın? Bunu hızlandıralım ve ülkemiz inşallah nüfusumuzun artış hızının yükselmesiyle geleceğe çok daha güçlü bir şekilde ilerleyecektir.”

